
ben belki şimdi yeni
ve ellerimle zaptettiğim bu demiri
gelmeyecek yarına kadar sırtımda taşıyıp
yere düşürdüğümde birlikte mi gülmüşüz mü gibi
santraforlarca duvar olup onca yanılgıya ve pırpır ortasahaya
varken tonlarca ıhlamur ağacında bi halkın tüm umutları
bahçeye izinsiz giren çocuklar ezerlerken çimleri
yahut gece risk alıp ayrılırken bebek, ana rahminden
-şiirsizliğihiçsevmedimben-
gülüşüyoruz kadıköy sokaklarında ve sırt ağrılarım
zaten yangına dışardan bakmak yeni doğanım, söndürmez ateşi
film gelir, adaletin aykırılığı hepten senin yanından başlar
ağrını tanıdım çünkü çağ aceleci, çünkü çağ sıkıcı, çağ garip
az önce zaptettiğim demirse çoktan bina
dizimle ve gerçek 13’ün senin olduğunu anlamamla
sevgilim, bence de yazık vatana!
topla rakibin arasına vücudumu koymadığım cumartesileri
seni adapte olamayışından en çok
ürkekliğinden, bileklerinden
anlamlandıramayışından
ve sinemandan seyrettim
yani bunca derdin ortasında oturup seni derd edinmek
ve trafiği
ve köprüleri
ve uzaklığını
unutmam, süperdi ekim giderkenki geldiğin
bana artık şampiyonluk golleri
ve sanat filmlerin.