aslı zeynep inci

acının boyun bağı

Sanırım insana dair ilk şiiri yazan o ilk şair, aslında belki de ilk psikolog hatta daha doğru kelimeyle ilk ‘ruh çalışanı’ ydı. Psikoloji biliminin oluşumundan çok önce başlayan o sevinç, mutluluk ve kederin birikmiş yükünü doğurma görevi şairlere verildi; ya da biz o görevliye şair dedik. 
Hem mutluluğu hem kederi içinde taşıyan bu tezatlı varlığın haykırma ihtiyacı, içtiği zehrin tadını hissettirme telaşesi onu ağzından çıkan sesleri kelimeleştirip; büyüleyici olması ve etkisini hissettirmesi açısından olanca uygun haliyle “şiir” biçimine sokmasını sağladı. Meşhur Freud teorisiyle; bilinçteki acı ve karmaşası, henüz ön bilinç ve bilinç dışı arasındayken, kendisini daha çok zehirlemesine izin vermemek için bunu yapması belki de şarttı. Değil mi ki belki de bunu yapamayan da o hasarlı genetik aktarımı başlatandı. 
İçinde ve zihninde intihar ettiremediği -belki de katil olmak istemedi- o karmaşayı bir darağacıyla özdeşleştiremeyen ilk insandı belki de imge’ yi bulan. Kelimeleri kullanan fakat acısını doğruca ipe asamayıp bağrına her bastığında içini yakan. Hatta belki o eskimiş kendini anlatma yöntemlerinin üzerine daha çok ses koyup, içinde o haykıran hatta kaynayan sesi susturmaya çalışan. Kendini birkaç duvar arasına kapatıp kelimeleri kazıdığında içindekinin susacağını sanan ve fark etmeden ilk kitabı yazan. Doğru kelimeyi bulamadığı için olabildiğince çok toprak tanesine ayağıyla dokunan belki o imgeci, o ilk katipti. Anlatmak için yazmayı seçendi, olabildiğince az kelimeyle acısını bir an önce asamayandı. Acısına kıyamayan, o ilk şair değildi. O ilk şair olsaydı, birikmiş bunca acıya rağmen torunu Metin Altıok, kendinden asırlar sonra bile bunca az ve bu tek başına anlamsız kelimeleri bir araya, bunca uyumuyla, getirip şunları ‘bir çırpıda’ acısının boynuna asabilir miydi ? :
“…
Kusurlu dünyamızda
Yer yoktur kusursuzluğa. 
Demir pas tutar,
Gümüş kararır,
Kurtlanır kar bile,
Alev is yapar 
Ve insan içinde 
Bir kafesle yaşar,
İnilti gibi kimi zaman 
Bir garip ses duyar. 
Bunun için intihar
Parçasıdır hayatın. 
Unutmayı deneyin 
Gizleyin istediğiniz kadar;
Bir çekmecede kilitli
Pırıl pırıl bir anahtar 
Gününü bekler sabırla,
Bilincinizi kurcalar
Nasıl olsa elinizde 
Başka bir anahtar var. “