
kilise kaşıyıp hakikate kaçtığımız
çirkin bakunin’den üstüne çaldığım yumruk sıkış
sonra şey için dövüşüp dövüşüp sonuna gelmişken kaşınan sırt
ve boşluğun çınlaması sevgilim.
kafama zaman çöktü militarisd üşüncelerden
oturup ağlatsam seker içinden göçünün zararsız kavmi
ihtilal marşlarından kaçıp atıl kapasiteler, içlerime doluştular
at binen kadından olağan kanlar aktı gerçeğe eklenmeyen
kaybetmelerin su gibi köpürdüğü yerlerden geldiler
ve mağlup insanın bacaklarını merkez alan çember
kemik gibi sert öfkenin beyaz yatağında
ay ışığında kavrulan
makber.
elbette ben de protest goller kaçırmak istemezdim
fakat büst olup put dendi saklandığım kemirgen sığınaklara
barıştan yorgun düşerek etin değdiği her santim için
genzimi farklı yıldızlara boyayıp sürdüm piyasaya
belki onu bir zindan bulur da içinden kahır kaçar diye
üzerime topraktan lut yağdıkça kadar düz
kargaşanın başladığı anı yakan kibrit
sosyal adalet zırvası ve ölümle
çarpan demirden gibi heterodoks kalım
üzdüm, üzdüm lukas’ı
şimdi ey düzen yıkan atonalite
meletos hükümetlerden bıktığımız kadar gül
beni de bine kes gitsin.