carrusca

bu yazı, yıllar önce alex’in koşanı olarak lanse edilip, galatasaray’a transfer edilen arjantinli carrusca’yadır.

inamoto ile, -şimdilerde tasarlanmayan- sarı kırmızı çubuklu formamızı terletmeye gelmiştin. okul harçlığımdan arttırdığım paralarla, iki yan binamızın giriş katında bulunan kafeye gidip, çıktığın her maçta; bu sefer olacak, iki çalım atıp, topu çatala göndererek alex’e rakip olabilecek bir oyuncumuz olacak umuduyla bakıyordum, sigara dumanlarıyla boğuşan lig tv logolu ekrana. ama olmuyordu. yedek kalıyordun. sonradan girersin diyordum, sonradan da girmiyordun. hep inamoto oynuyordu. hep inamoto koşuyordu. derbi olunca da salıyordu alex topu aralara, sen yine olmuyordun carrusca.

beni ilk kıran, ilk üzen insanlardan biri olduğunun farkında değildin mesela. o zamanlar en çok fifa oynarken bilgisayarın fişini çekip, hadi yatağa diyen anneme kırılırken, sana da kırılmaya başlamıştım carrusca. inamoto’ya lafım yoktu. adama alex’in koşanı denmedi çünkü. çekik gözlüden de çalım beklenmezdi zaten.

ben bu duyguları yaşamış birisi olarak twitter’a adını yazdım ve avusturalya’da bir takımda oynadığını gördüm. orada da bir futbolcunun koşanı olarak lanse edilmemişsindir umarım. oynadığın takımı tutan minik yürekli avusturalya’lı bir çocuğun çikolataya gidecek olan harçlığın kaderi bu cümleye bağlıydı çünkü. avusturalya’lı minik yürekli kardeşlerim, carrusca çalım atamıyor. zaten yaşlıdır şu anda. harçlıklarınızı gönül rahatlığı ile çikolatalarınıza yatırabilirsiniz. birde 10 numaralı formayı giymiş sizde de. aldanmayın sakın bu şeylere.

Next Post

sen gibi ufaktı mahatma gandhi

Pts Tem 15 , 2019
kimse inanmadı sana belki ama senin de öyle bir derdin yoktu zaten çocuk. ufacık gözlerin vardı senin ben onlara bakınca ellerim terlerdi bunun için inandım ben sana sade. geldin evin bir köşesine oturdun. özellikle seçtin bu köşeyi sanırım o cam denize bakar çünkü. ben denizleri çok severim. derinliklere inanırım ben, […]