Ruslar tarafından uzaya gönderilen fakat kabin sıcaklığı nedeniyle ölen ilk uzay köpeği Laika için… Abisi buradan ufacıksınız, toz zerresi kadar bedeniniz, beyninizin boyutunu siz hesap edin (bir nevi leblebi) artık. Arada yaparım ben bunu. Alır başımı giderim gece oldumu. Denemesi bedava. Yatağa uzanıyoruz, 3 kere derince nefes alıp veriyoruz. Nefes […]

bir gece vakti kapıkule’den girdi memleketeebru şallı ve pilates.şallı şalvarlı sen de 39 ben diyeyim 49 kilo,kadın değil sanki patates.pilates toplarını yolladı bayırdan aşağı,benim malatya’daki ığdır’daki bacılarıma doğru.bacılar şaşkın, bacılar ürkekti, bu top mu getirecekti evlerine huzuru?en son kocaları eve çiçek ekmek aldı diye mutlu olmuşlardı doğrusu.topları aldılar ve salonlarına […]

biliyor musun? deli gibi korkardım ben ölmekten seni tanımadan önce. ölümün her an ensemde oluşunu bilir usulca alırdım nefesimi. oysa şu anda oksijenden patlayana dek doldurmak istiyorum ciğerlerimi. göğüs kafesimin solunda atıp duran kuş anlam buldu seninle.  yağmur olup, yeryüzüme dökülüşünün eşsiz huzurunu tattım. toprak koktuk kokumuz karıştığı andan itibaren.vücut […]

o an kalbim göğüs kafesimden ön cama doğru fırlamaktadır. daha dün en yakının hissettiğin ne kadar uzaklaşabilir sendenve bu kadar hızlı giderken nasıl olur da burkulmaz yüreği, ince bir ayak bileği gibiön cama fırlayan kalbimden sızan kan nasıl bu kadar ılık olabilirnasıl huzurlu olur insan eceli geldiği vakitve aşkta bir […]

bir ki,bir iki üç…   bir kağıda bir çöp adam çizmiş, adını “sen” koymuştum. çöpten elleri vardı adamın, yanındaki kadına uzanan. o kadının adı “ben” idi. el ele tutuşmuşlardı. kıvırcık uzun saçlı bir kadındı. adamın ise kirpi gibi dikti saçları. ikisinin de ağzını gülen şekilde çizmiştim. gülümsüyorlardı. çöpten adamım ile kadınım.   […]

ve bunlar son çırpınışlarım sevdiğim  yorgunum son bir nefesya bırak beni denize büyük balığa yem etya al beni kovana at senin olsun deniz kokan bedenim.   ve bu sana son gelişim olsun sevdiğim topla artık ağlarını kuytu limanlardançözeriz ağlarını hamak yaparsın bahar dalınaiçine çek iyot kokusunu yansın ciğerin ve sızlar şimdilerde yüreğim ensemden […]

hiçbir zaman öğrenemeyeceksin ne kadar güzel uyursun sen karanlıklarımda.   yanına uzanıp seni seyrederken içimde oyuk oyuk olmuş yaralarıma tuzlu dalgalar çarpar da yakar canımı. birazcık uzansan dokunacaksın ama her dokunmaya çalıştığında ben bir adım geri gideceğim. korkarım çünkü yaralarıma dokunmalarından. kim dokunsa daha fazla büyüdü çünkü. korkarım ki komple yaradan […]

şikayetçiyim senden gelip alsınlar seni mahkum etsinler rutubet kokan duvarların arasına da gör bakalım ne zordur mahkum olmak.  hiç tanımıyorsun beni uğraşmadın tanıyayım diye, tanıma da zaten. midye olarak kalayım ben senin için ki içimdeki incinin ayırdına varma hiçbir zaman. boynuna kolye olayım diye ipe dizeme beni. senin sandığın gibi […]

eğer canı yandığı için ağlıyorsa insan ilk damla sol gözden akarmış. o gece sol gözümden düştü ilk damla yastığıma. sağ ucu ıslaktır yastığımın bazı geceler. ağlarım ki içimdeki kır çiçekleri solmasın ondan yani ondan ağlıyorum. bi de nasıl çirkin oluyorum ağlarken kıpkırmızı oluyor burnum ondan gece ağlamakta fayda var. tanrım […]

kimse inanmadı sana belki ama senin de öyle bir derdin yoktu zaten çocuk. ufacık gözlerin vardı senin ben onlara bakınca ellerim terlerdi bunun için inandım ben sana sade. geldin evin bir köşesine oturdun. özellikle seçtin bu köşeyi sanırım o cam denize bakar çünkü. ben denizleri çok severim. derinliklere inanırım ben, […]