basium*
Sana ne kadar ihtiyaç duyduysam o kadar uzak kaldım senden.
Çünkü sana bir kelime bile yazsam içimde bir umut yeşerecek,
Büyüyüp en sonunda beni öldürecekti.
O yüzden vazgeçtim sana ihtiyaç duymaktan.
Çünkü bazı şeyler için çok geçti artık.
Beni sevmen için, biz olabilmek için, birbirimize şiirler yazmak için,
Bir yeri terk etmek için ve bir şeylerden vazgeçmek için
Artık çok geçti.
Anlatacak ya da yazacak ne kadar çok şey yaşadıysam da hepsini yuttum.
Çünkü sen o kadar anlayışlıydın ki ben sana daha çok bağlanmaktan korktum.
Çünkü en o kadar güzel çare buluyordun ki bazı sorunlara, ben başıma daha çok dert açıyordum.
Tanrı bile senin bu Dünya’ya yetmeyeceğini düşünmüş olmalı ki bir de ikizini yaratmıştı.
Seninle son kez konuştuktan sonra uzun bir süre kendime gelemedim.
Gözümün önünden geçti anılar, öldü daha önce sevdiğim tüm kadınlar.
Onlar öldüğünde sözlerine başka birinin gözleri maya olmuştu.
Ben ona rağmen sevmiştim seni ve ona rağmen susup atmıştım her şeyi bir çöp poşetine.
Herkes öldüğüyle kaldı, ben sustuğumla.
Son pişmanlık bir boka yaramazdı ve mutluluk tekrar yakalayamayacağım kadar uzaktaydı.
Sonra balkona çıkıp bir sigara yaktım.
Uzun bir nefes çektim uzun vadeli ölüm makinesinden.
Ne o makine beni öldürecekti ne de ben sana bazı şeyleri itiraf edecektim.
Ölmek için de, seni sevdiğimi itiraf etmek için de çok erkendi henüz.
Sigarayı söndürüp bir sandalyeye oturdum.
Ana rahminden yeni çıkmış bir bebek kadar yorgundum.
Tam sana yazacaktım
Ama artık çok geçti.
*öpücük. Latince.