an’lar

üç kasım iki bin on dokuz


Van’dan Ankara’ya gidiyorum. Bağırış çağırışlar içinde x-ray cihazlarından geçiyoruz. Havaalanları genelde böyledir. Kemerinizi çıkarmamış, küpenizi kulağınızdan sökmemişseniz, evet azar
yiyebilirsiniz. Soluklanmak için oturmayı seçiyorum tam toparlanmış, kendime gelmişken karşımda
oturan saçları jöleyle ıslatılmış küçük çocuğu fark ediyorum. Yanında abisi var. Tercihim onu rahatsız
etmeden ufak ufak izlemek yönünde. Elinde tuşlu bir telefon, yüzünde heyecanlı bir ifade var. Gözleri
abisi üzerinde abisi ayağa kalkıyorsa telaşlanıyor, oturuyorsa onu izliyor. Sürekli telefonuna bakıyor,
cebine sokuyor tekrar çıkarıyor ve bu hareketler bir süre birbirini izliyor. Kürtçe bir şeyler söylüyor, ilk
şehir dışı seyahati olduğunu öğreniyorum. Bizim oraların çocukları hep Batı heyecanıyla büyür. Bizim Paris’imiz İstanbul, Ankara’dır. Televizyonda gördük biz, cennettir oralar. Kurtuluş oralardadır. Belki
bir inşaat işçisi olarak belki hısım kontenjanından hizmet sektörü çalışanı olarak belki de hiçbir şey
olarak fakat kurutuluş oralardadır. Büyük adamlar Ankara’dadır sonuçta. Meclis vardır mesela sonra
bir de devlet dairesinde çalışan ablalar ağabeyler vardır. Ne kadar isterdim şu an sahip olduğu
heyecana sahip olmayı. İçimden büyükşehir ve büyükşehir insanının onu yıpratmamasını diliyorum,
eğer mümkünse diye ekliyorum kendime. Aynı uçağa binmek için hareketleniyoruz, o yine heyecanlı
bir şekilde abisini takip etmeye devam ediyor bense arkasından anlatamadığım ama çok iyi bildiğim
buruk gülümsememle onu izlemeye devam ediyorum. Geniş düzlükleri ve yıldızları özleyeceğine eminim belki dönünce de kalabalıkları özlersin. İyi yolculuklar.

Next Post

Tek Çizgi Pantolon

Per Ara 12 , 2019
Hatırlamıyorum ütü yapmayı sever miydin, hatta bilir miydin? Bakma öyle, ütü yapmak demek, kumaş pantolonu sadece tek çizgi yapmakla ölçülebilecek bir maharet değildi. Kumaşına göre bazıları ters ütülenirken, bazıları ise hiç ütülenmemeliydi. Gömlekler hemen ütüsü kaçmadan, keza pantolonlar da kırışmadan askıya asılmalıydı.Sen ise şimdi karşımda, yatağa uzanmış anlatıyorsun o günleri… […]