
‘herkese iyi geceler, sana nokta nokta nokta’ diye başlayan cümlelerimi aslında kendime yazıyorum. umudumu kaybetmemek adına her gün kendime bir cümle hediye ediyorum. ediyorum ki gücüm azalmasın, direncim zayıflamasın. yani her ‘sana’ diye yazılan cümleler, kelimeler sana olmayabilir. oladabilir ama bazen. bazen uçurumları sevenlerin kanatları olmalıdır. umut, uçurumdur. bitmeyen kavgalar vardır ve o kavgalarda aşık olabilirsin. bir çiçeğin koparılması sana acı verebilirken bir başkasını mutlu edebilir. yavru bir kedi sabahın sekizinde işe giderken sana doğru koşar mesela, sevilmek ister, işte umut o kedidir, salt sevgi o kedidir, mutluluğun bir tanımı varsa o yavru kedidir. herkese iyi geceler, sana “büyük insanlığın toprağında gölge yok, sokağında fener, penceresinde cam. Ama umudu var büyük insanlığın, umutsuz yaşanmıyor.”