j

bakmaya cesaretim olmazdı bazen
bakamazdım da zaten
ne gülüşüne bırakabildim kendimi
ne gözlerine senin

kendimi bulduğum yerin
bi sonra ki köşesi benim
ait olduğın yerin
sessiz denizi senin.

ne senin yanın
ne benim yerim
ne senin elin sıcak
ve benim kalbim donuk.

ya sana dolup taşacak
aksın gitsin oysa ki sel’im

bi bak gökyüzüne sevgilim
gör ışıkların aşıklarını

nasılsa her insan yıldızsa birer
kayıp gider
insan da öyle.

yani sen de öyle ben de şöyle der
gider aşklar da yıldızlar gibi.

oysa ki
ne gülüşüne bakabilirdim ne düşüne
uzakta ki bir manzaranın tozlu çerçevesi.
bir resmin anlatabildiği tek hikaye.
başına geleceklerden haberdar aşık bir adamın hikayesi.

Next Post

Bir Osmanlı Dahisi: Takiyüddin-i Rasıd

Çar Kas 20 , 2019
Şam’da 14 Haziran 1526 tarihinde doğan Takiyüddin-i Rasıd’ın babası Mehmet Maruf Efendi Şam ve Kahire ilim çevrelerince çok iyi tanınan, Şam’da Sibaiye ve Takaviyye medreselerinde müderrislik yapan bir ilim adamıdır. Aile, aslen Türk olup Şam’a hicret etmiştir. Mahalledeki arkadaşları tarafından çok sevilen, annesinin yaptığı salçalı ekmeği evde yiyip dışarıda arkadaşlarının […]