kaburgadan tiyatroda balkona serenat

kaburgasının altında pasif bir direniş var ros,

derinden çiçeklenme adı ya da;

çürümenin sürekliliği.
adını bir türlü koyamadığı çok çeşitli ağrıları olurdu buraya dair,
ayıramadığı bağlaçları, doğru yerde kullanamadığı dahi anlamındaki de-leri,
on sekiz harfin yan yana dizilişi kadar ahenkliydi ona göre dünya,
yaşayamayacağı kadar da dar üstelik.
kendi içerisinde anarşist sevdiği bir adamı
-adamın içinde koskoca iceberg’i-
ve bir de cumartesiyi pazara bağlayan gecelerde içtiği kırmızı şarabı,
az önce terkedilmiş kirli ve ferah odaları vardı.
.
bugünlerde bütün balkonlarda intihar şenliği,
bir kadın üç odalı evinin altıncı katındandan kendini atmış,
bunun üzerine fuat abi bi sigara daha yakmış,
kelebeğin etkisine inan ros, toprakların ve denizlerin intiharlarına inan,
yeni temizlenmiş balkonlara da.
..
iki hırkayı üst üste giyecek kadar üşüyoruzdur belki bu kış,
kombiyi hep 40’da açmışızdır,
faturalara rasyonel üzülüp, irrasyonel ağlamışızdır
ve bazı gecelerimizi de müslüm gürses’ten çalıp, grinko’ya yamamışızdır.
sevgilim, bu ikimizi de hakikatin üstünlüğü gibi haklı üzer.
oysa hepimiz
sen, ben, ve onlar
judas’ı anlayacak kadar kibirlidir aşıklar,
ve isa’sını öpecek kadar da cüretkar.

saat akşam vakti 19:30
güneşin doğmasına tahminen çok az var,
gözlerini araladığında kederini,
pencerenin aralığından da kedileri göremedikten sonra…
ros unutalım bütün bunları,
bazen bir şiiri öpebiliriz ama onu yazamayız.

Next Post

sen de yan be kardeşim

Pts Tem 15 , 2019
gecem yine “iki bölüm sonra öleceksin abi”li bir gece. her an baskın olabilir, üst kattaki pompalı silah patlayabilir. ölecek ilk insanlardan biri, kötü adam yancılığım ile ben olabilirim. -ama ölmüyorum.- sabahlara kadar yemek yemelere devam edip, bankadan çekmiş olduğumuz kredileri, şirketlerimiz batmış bir şekilde değerlendiriyoruz. …. sabahın sekiziyle güne başlamış, […]

ÖNE ÇIKANLAR