kadıköy-beşiktaş vapuru

seni gördüğümde içime biriken gül kurusu ve nane
ellerinde narin bir kıvrım
hayli yakın ve hayli uzak
aynı altın tadında bir gülüş ve aynı narenciye.

kulağının arkasından düşen kıvılcım
dizlerime sokulup titretirken tüm geceyi
ülkenin ekonomisi, dolar ve sebze meyvenin ithalatı
bu kadar umursamaz kokamazdı.

tüm şarkılara nasıl da yakışıyordu belin
öyle durup dikilip önümde
salınıp şiir şiir, dize dize, deste deste.
tüm günahından habersizken gözlerin
izliyor mu saçındaki çiçek de?

koşarak yol boyu uzanan denize
akşamın altısında ulaşabildiğimiz tüm kıyılara.
döneriz veya kalırız
bak buralar benim, bak tamamı benim sevincim.

aradan geçecek mevsimlere izin vermeden
ve inanma tüm bu buğulu gözüken yarınlara.
bilemeyiz belki şimdi kupkuru
ama dedim,
dedim sana güzelliğin dupduru.
ve belki bir gün kadıköy-beşiktaş vapuru,
ve istanbul.

Next Post

kaktüsler fesleğenlere karşı

Sal Tem 16 , 2019
kitapçılar çarşısından başlayıp ve hatta tersten girince sağ tarafta kalan antikacıya değinrutinimi bozuyorum sevgilim çünkü hiçbir gece kar etmiyor, biliyorsun ben böyle değildim.kaktüsler de vardı pencerenin kenarındafesleğenlere savaş açtılarkimse kazanmadı.gariptir ki benimsedin yorganlarımı,yastık kılıfıma baş koydun,ve aynı yola sarılıp uyuduk seninle.unutma kimse kazanmadı.kaşların çatılmasın öyle neden gurur yapalımsaçların diyorum ince […]

ÖNE ÇIKANLAR