Matematiksel model sonuçları daima makul biyolojik davranış nedir konusundaki sezgiler ışığında gözden geçirilmelidir. Bu değerlendirmede bir uyuşmazlık ortaya çıkarsa, şu olasılıklardan biri üzerinde durulmalıdır:
HARVEY J. GOLD
a. Geliştirilen matematiksel modelde bir hata vardır;
b. Başlangıçtaki varsayımlar hatalıdır veya çok basitleştirilmiştir;
c. Kişinin söz konusu biyolojik alanda ilgili sezgileri yeterince gelişmemiştir.
d. Çarpıcı bir yeni ilke keşfedilmiştir.
Kebelek etkisi yalın haliyle ‘bir kelebeğin kanat çırpmasının başka bir yerde fırtınaya sebep olabileceği’ anlamını taşır. Biraz daha indirgemek gerekirse, Türkiye’deki bir kelebeğin çırptığı kanat ile oluşan hafif rüzgar, yol alıp katlanarak, Çin’de bir kasırgaya sebep olabilir.

İndirgenen boyuttaki bu teorinin keşfi ise ilginç bir tesadüfe dayanıyor. “1960’lı yıllarda hava durumu tahminleri yapan meteorolog Edward Lorenz, toplamış olduğu verileri makinesine girerek, işlenen yazılımlar ile hava durumu tahmini sonuçlarını elde ediyordu. Bir gün, daha uzun bir kayıt dizisini incelemek isteyen Lorenz kestirme bir yolu tercih ederek, kaydın bütününü incelemek yerine sadece ortalardan bir bölümü incelemeye başladı. Makineye başlangıç koşullarını vermek için, hemen bir önceki çıktıdaki rakamları girip makineyi başlatarak kendine kahve yapmaya gitti. Bir saat sonra geri döndüğünde beklenmedik bir sonuç ile karşılaşmıştı. Planına göre, yeni dizinin eski diziyi aynen tekrarlaması, kopyalaması gerekirken, başlangıçta birbirine yakın ama tümüyle birbirinden farklı bir çıktı aldığını fark etmişti. Hemen makinesini kontrol eden Lorenz, bu hatanın hangi aksaklıktan dolayı tezahür ettiğini anlamaya çalışırken, ansızın makineye girmiş olduğu rakamlar ile önceki çıktıdaki rakamlar gözüne çarptı. Makinenin çalışmasında bir aksaklık yoktu. Sorun makineye girmiş olduğu sayılardaydı. Lorenz, virgülden sonra altı basamaklı sayı gireceğine (,506127) ‘binde birlik bir farkın önemsiz olduğunu düşünerek’ üç basamaklı sayı (,506) girmişti.” Bu akla uygun bir varsayımdı fakat sonucun başlangıçtaki parametreler ile etkilendiği bir kuralda, nüansların büyük pay sahibi olduğunun kanıtı mahiyetindeydi.

‘Başlangıç koşullarına hassas bağımlılık’ kavramıyla ‘kaos’ terminolojisini farklı alanlardaki profesörlere, bilim insanlarına anlatmaya çalışan, makalelerine konu eden Lorenz, görmüş olduğumuz üzere teorisini bilim dünyasına kabul ettirmeyi başarmıştır.
Fizik alanında daha çok karşılık bulan kaos kuramına felsefi anlamda da yaklaşmak mümkündür. Hayatlarımıza indirgeyerek, ‘kuantum ve olumlama’ batağına düşmeden, irdeleyebileceğimiz bir hazine payesindedir kaos kuramı.
‘Başlangıç koşullarına hassas bağımlılık’ kuralıyla eylemlerimizdeki örüntülere kronolojik açıdan baktığımızda, yaşamış olduğumuz problemlere veya başarılara, son kademelerin değil de ilk kademelerin etkisinin daha büyük olduğunu fark edebiliriz. Son kademe nihai sonucu ilan eden bir ereğe sahip olduğu için, genellikle bu kısma yoğunlaşıp, zuhur eden problemi veya başarıyı buna bağlı kılarak, etken temel dinamiği gözden kaçırarak yanlış çıkarımlar sağlayabiliriz.
Son aylarda yemekte kaçırdığınız ölçüyle almış olduğunuz kiloları vermek için kayıt yaptırdığınız spor salonunda tanışmış olduğunuz bir arkadaşınızdaki dinamik; üç ay önce yemiş olduğunuz bol serotoninli tatlıda gizlidir. Yani ‘başlangıç koşullarına hassas bağımlılık’ kuralıyla midenize inen o tatlıyla vücudunuzda yayılan serotonin, sonraki süreçteki yeme alışkanlığınızı etkileyecek dinamiği üstlenerek, yeni arkadaşınız ile yan yana koşu bandında terlemenize sebebiyet doğurmuştur. Böylece örüntülerin ilk aşamasına ulaşmaya çalışarak, anı açıklığa kavuşturabilmek rasyonel bir hal alabilmektedir.
Bir gün ekrandan gözlerini hiç ayırmadan tasarım yapan arkadaşınızı izlerken merak edip bilgisayarınıza yükletmiş olduğunuz bir tasarım programı, üç sene sonra bir ajansa cv gönderebileceğiniz seviyede olmanıza sebebiyet doğurabilir. Bu süreçte iyi tasarım yapabilmek için okumuş olduğunuz kitaplar, izlemiş olduğunuz eğitim videolarının etkisi muhakkak büyük olacaktır. Fakat başlangıç koşulu bu süreci işleten faktördür.
Dünyaya geldiğimiz ülke, şehir, aile ve etrafında şekillenen arkadaşlarımız ile aklımızın ermeye başlayacağı yaşa kadar işleyen temel başlangıç koşullarımız, müdahale edemeyeceğimiz minvalde şekillenmektedir. Bu bütünsel koşulların nihai olgusundaki farkındalık yetimiz, bizim yaşamı nasıl okuyacağımızın mutlak unsuru olmaktadır. Afrika’daki başlangıç koşullarına sahip bir insan ile Avrupa’daki başlangıç koşullarına sahip bir insanın suya kattığını anlamın farkı burada yatmaktadır. Şarabın, domuzun, ayın, güneşin ve ineğin anlamları da, müdahale edemediğimiz süreçteki başlangıç koşullarıyla şekillenmiştir.
Farkındalığa sahip olduğumuz andan itibaren başlangıç koşullarımızı öznel açıdan olumlu ve yararlı bulduğumuz eylemler ile belirlemeye çalışarak, uzun vadede hedeflediğimiz birikimlerle içkin bir karaktere ulaşabilme imkanımız bulunmaktadır. Meramımız: yediklerimiz; izlediklerimiz; okuduklarımız; takip ettiklerimiz; dilimiz; ve arkadaşlarımız ile müteşekkildir.