oradan baktığımızda şehrin içinde olması gerekenler; insan yığınları, nesneler ve durumlar. bu üçlü, şehrin anlamı için kâfidir. aksi durum reddedilir, şaşırtır, güldürür yahut kızdırır.
bu anlamın dışında x bir anlama sahip iseniz, işiniz zor. bundan sonrası ya savaş ya da teslimiyet. burası size kalmış. teslimiyete sıcak bakmıyoruz, bu da bize.
o’nun herhangi bir anlamıyla zorba bir anlama şekillenir şehrin anlamına katılırsın yahut aforoz sonucu, şehrin dışında kalırsın. şehrin dışından yanayız. şehrin içine ise mücadele\kavga daveti. mücadele/kavgadan yanayız.
evet, bu şehrin içindekiler insan yığınları tarafından nesneler üzerinden kurdukları ve yaratmış oldukları ilişkilerin sonucu olarak şehirde var edilen zorba anlamlar/dünyası. bunlardan yana değiliz.
bu anlamın içinde dolaşan bir tavuk. bu tavuğa göstereceğimiz tepki de yine bu anlamın içinden çıkan duygulardan herhangi birisi. çünkü; şehre yüklediğimiz anlam dışına çıkmamız, otoritemizi, ezberimizi, kutsallarımızı sarsacaktır. tavuğun bunları sarsabileceğine inanmayabilirsin lâkin eline yiyeceğin bir gaga darbesini hesap etmemiş olabilirsin, o’na acı ve gerçek diyelim. gagadan yanayız.
bugün şehrin hâli ve içinde var olan anlam, dün x anlam(ı)\ları üzerine kurduklarımızdır. yan yana durmayı bilmediğimiz için hep üzerine, üzerine, tahakküm. tahakkümden yana değiliz.
x’e gelelim. o, doğa ve içinde var olan her şeydir, biz dışındaki her şey. velhasıl, tavuğun şehirde dolaşmasını reddediyor, gülüyor, şaşırıyor yahut kızıyorsak bu ikiyüzlülüktür çünkü sen, ben ve o; o’nun yaşam alanında koşturuyoruz. tavuktan yanayız.
makinelerden geçiyoruz
modern uygarlığın makinelerinden geçiyoruz. kafamızın içindekiler çoktan alınıp satılmıştı lâkin uygarlık doymadı, hiçbir zaman da doymayacak.
kullanım talimatına ve yasalara uygun düşüyoruz ana rahmine. yasalar önemli. yumurtaya düş, döllen-gelişim evrelerini tamamla ve çık rahimden!
şimdi makinelere “merhaba” de. her bir uzvunun ürün koduyla yer edeceksin yaşamda. ürün kodunla büyüyecek, ilk adımını atacak ve düşeceksin. o’nun binalarında yerini alacak, ilk o’nu savunacaksın. o kodlarla duyacak, görecek ve bileceksin ve yine o kodlarla seveceksin.