İlk Yorgun: Socrates

Yazan: Furkan Halil Kurtkan

Atina’da 2400 yıl kadar önce bir adam çok soru sorduğu için ölüme mahkum edildi. Kalkık burunlu, tombul, biraz da pasaklı Sokrates ender yıkanırdı, görünüşü oldukça çirkindi, parlak bir zekaya sahipti fakat 70 yaşındaydı, yani o da herkes gibi öldürülmek için henüz çok gençti. Gençliğinde Peloponez savaşında Spartalılara karşı savaşan cesur bir askerdi. Orta yaşlarında ise insanlara olur olmadık yerlerde sorular sorardı. Kendini insana tatsız bir şekilde ısıran yapışkan bir at sineği olarak görüyordu. At sinekleri de Sokrates gibi rahatsız edici fakat ölümcül bir zarar vermeyen varlıklardı. Sokrates alışılmadık biçimde yazmayı reddetti. Ona göre yazmak hiçbir zaman yüzyüze konuşmak kadar etkili bir yöntem değildi. Sokrates’in öğrencisi Platon, Sokrates’in diyaloglarını kaleme aldı. Bunlar Platon Diyalogları olarak bilinir. Aslında Sokrates’in diyalogları mı yoksa Platon yarattığı bir karaktere mi Sokrates ismini verdi tam olarak bilinemiyor fakat zaten ne tam olarak bilinebiliyor ki?

Sokrates felsefenin yönünü insana, ahlaka, topluma çeviren filozof olarak bilinir. Hayatı boyunca içinde sürekli bir ses duyduğunu ve bu sesin ona ne yapması gerektiğini söylediğini söyler. Bunu ‘vicdan’ olarak tanımlayanlar olduğu gibi Atina’ya yeni tanrılar getirmek istediğini düşünenler de var. Atinalıların bir kısmı tarafından çok sevilen fakat bir kısmı tarafından da dönemin hükümetine zarar verdiği düşüncesiyle pek haz edilmeyen Sokrates’e M.Ö 399 yılında tam 70 yaşındayken bu Atinalılardan olan Atinos ve Meletos bir dava açtı. Sokrates’in Atina tanrıları yerine yeni tanrılar koyduğunu ve gençleri hükümete karşı ayaklanmaya teşvik ettiğini iddia ediyorlardı. Suçlu olup olmadığına dair oylama yapıldı, 501 Atina yurttaşından biraz fazlası suçlu olduğuna kanaat getirmişti. Sokrates savunmasında Atinalıların yanlış yaptığını, onu ömrü boyunca bedava yemekle ödüllendirmeleri gerektiğini söyleyerek ölümüne oy verenleri daha da kızdırdı. Bedeni yavaş yavaş felç eden bir bitki olan baldırandan yapılan zehri içmeye zorlandı. İdam kararının ardından ağlayan eşinin ağlamamasını istedi, eşinin ‘seni haksız yere öldürüyorlar nasıl olur da ağlamam?’ sorusuna ‘haklı yere öldürmelerinden iyidir’ diyerek farklı bakış açısını ortaya koydu. Ve zehri içerek öldü. Hata yaptığını anlayan devlet yönetimi Sokrates’e dava açan kişilerden birini sürgüne yollarken diğerini de ölümle cezalandırdı. Fakat her şey için çok geçti.

Next Post

Ma Vie En Rose (1997)

Çar Tem 17 , 2019
Filmin kahramanı henüz 7 yaşındaki Ludovic, cinsel kimlik bunalımındaki bir çocuktur. Her ne kadar bir erkek bedeninde dünyaya gelmiş olsa da bir gün bir kıza dönüşmenin hayallerini kurmaktadır. Bu durumu önceleri fazla ciddiye almayan ailesi, Ludovic’in okuldan arkadaşı olan Jerome ile evlenme planları yapması üzerine telaşa düşer. Aralarından su sızmayan […]