Polonyalı usta Krzysztof Kieslowski’nin (Dekalog, Üç Renk) en başarılı filmlerinden olan Véronique, bağlılığa, ayrılığa ve özleme dair, akıldan çıkmayan büyüleyici bir öyküye sahip. Saygın bir auteur’ün görsel yetkinliği ve Irène Jacob’un muhteşem çifte performansı bir arada. Unutulmaz.
Pan’ın Labirenti(Guillermo Del Toro, 2006)
İspanya, 1944. Peri masallarına saplantılı henüz 10 yaşında bir kız çocuğu olan Ofelia, hamile annesiyle birlikte faşist bir subay olan üvey babasının yanına taşınır ve çok geçmeden ormanda bir labirent keşfeder. Burada kaderini bildiğini iddia eden Pan’la tanışacaktır.
Sivas(Kaan Müjdeci, 2014)
Anadolu’nun kasvetli bir köyünde yaşayan Aslan, acımasız bir dövüş sonrası ölüme terk edilen Sivas isimli yaralı bir çoban köpeğini kurtarır. Sınıf arkadaşlarını ve özellikle de hoşlandığı kızı etkilemek için Sivas’ı kullanan Aslan, başka bir çocuğun köpeğiyle amatör bir dövüş bile düzenler.
Hayat Var(Reha Erdem, 2008)
14 yaşındaki Hayat, babası ve yatalak dedesiyle Boğaz’ın güzel, karanlık sularının yanında bir kulübede yaşamaktadır. Ailesi tarafından ihmal edilen Hayat, ergenliğin eşiğinde olup, gerçek sevginin eksikliği ve hayatın acımasız tarafıyla yüzleşmek zorundadır.
Climax(Gasper Noe, 2018)
90’lı yılların ortası. 20 sokak dansçısı, ormanın derinliklerinde eski bir yatılı okulda üç günlük bir prova süreci için buluşur. Düzenledikleri partide bütün ekip, gece boyunca tuhaf bir deliliğin esiri olur. Uyuşturucu etkisinde oldukları ortadadır ama buna kimin neden sebep olduğu belirsizdir.
Benim için iki türlü yalnızlık var, seçilmiş yalnızlık ve seçilememiş yalnızlık. Ben seçilmiş yalnızlıkla buradayım. Çok klasik bir tabir ama şehrin kargaşasından, mesai saatlerinden, yoğunluğundan ve trafiğinden kurtulmak için buraya geldim. Geldiğimden beri de pek kimseyle diyaloğum yok şu anda. Otel odası için resepsiyonla ve bakkalla konuştum. “Su ne kadar” […]