
her şeyin mantıklı bir açıklaması vardır. hırsızlığın, uçağın, kıskançlığın, emenike’nin, ve tabii ki frambuaz’ın. kullanılacak mantık ile hırsızlığı bile doğala indirgeyen bir çok açıklama yapılabilir. emenike’nin üzerinde baskı olduğu, ona güvenilmediği mantıklı bir açıklama mesela. ya da bir sayfa dolusu açıklama, uçağın nasıl uçtuğu hakkında fikir sahibi olmamıza sebep,ken bilmemenin en büyük mutluluk olduğunu unutarak, işin, “ya bu demir yığını nasıl uçuyor?”lu tadını kaçırmış oluruz.
….
topun, pozisyondan önce sekmiş olup, rakip oyuncunun emenike’yi rahatsız etmiş olmasına bakmadan yapılan, “o gol nasıl kaçar abi, milyon dolarlar alıyorsun sen”li kalpten isyanlarda saklı olur maçın heyecanı. sonuçta biliyorum, sesini başka kulaklar işittiği an, onların olmayacağını. hala benim kalacağını. ama “o ses benim, sadece bana söyle o şarkıları” diyerek romantiklik saçan kalbe ihtiyacı olur sevginin. “hassiktir lan, adam ne yapsın, top sekmiş vuramamış”lı mantığa değil.
….
bu yüzden önde mantık olsun güzelim. ama mantığa kalple gidelim. -nani’nin akhisar maçında lualua’dan topu kapıp, fernandao’ya gol attırmaya gitmesi gibi- kalp nani, mantık fernandao. mantık golcüdür. kalp pırpır olan sol açık. ikisi birbirini tamamlar. ve bilelim, bir futbol maçında sol açık heyecanlandırır tribünleri, forvetin ise golüne sevinirler sadece.