
sen yanımda otur.
sen yanımda oturduğunda benimki kol değil / güvercin kanadı.
çünkü eskiden selanikte mahşere bırakılan kavuşmalar
çünkü bazen bayramda barışmalar.
seninle geçmişten bugüne ve sonrasına değin
bu gülmeyi öğrenen ağzımla,
rüştüsünü barcelonada gören türkiye gibiyim.
bunları yazarken otogardayım otobüs kalkacak.
otogarlar bebeğim bir kentin kendisiyle barışık /
hatırasına küs parçaları.
benim şimdi buraya bıraktığım bir dal izmarit /
ve yalnızca bundan ibaret.
sana sarılarak ayrıldığım bu şehir bi şehir her şehir
bazen öğle vakti kantindeyim.
bazen oluyor böyle şimdi de kendimdeyim,
senin hasretin göğsüme girince bilirsin çoğunlukla sendeyim.
ben affına sığınarak söylüyorum ki bu gün geçtikçe
içimde kaşlarına ve saçlarına ve gözlerine
öyle değince felaketim olurdu ağlardım diyecek oluyorum.
sen de beni duysen de öyle bir türkü tuttur ki yanında geceler sönük kalır.
beline sarılıp basbas bağırırım bağırırım da annem çıkar, annem kızaroysa benim inancım büsbüyük!
sebebi senin olduğun bir şehir /benim ellerimin yıkandığı en temiz nehir.
en temiz nehir!