
dingil kelimesini ilk kez duyduğum 19 yaşım şahit ki bugün bir norveçliye sevgili kelimesi yerine öğretildi. artık makyaj yapmayacağım kararımın üzerinden 12 dakika geçmeden ruj sürerken buldum kendimi ki kararlarımın arkasındayım utanmadan. arkadaşım sevgilisiyle günde yeteri kadar su içmediği için kavga etti ki bence bu mükemmel bi şey. annem aldığı kazağı beğenmediğimden akşam yemek yapmadı ki bu benim yüzümden herkesin cezalandırılmasıydı. insan eylemlerinden sorumludur ki söylediğim yemekten zehirlenip ağladığım oldu. cebine koyduğum peçete ki burnunu sildikten sonra fark ettin içindeki şiiri.
“bahçeme begonvil odama fesleğen
ne iyi etmiş seni doğurup besleyen
odamda sesinden iyi geceler
yataklar ki kokun, sevgim dolu çekmeceler
gözümün önü düş penceremde kar
sen bana güneş sen bana bahar
ödedim ağlattığımın ahını misliyle
ben artık ölmem bu sevgiyle”