
göremiyorum yarı tanrıyı
sönük yıldızı, kusurlu yarını
bre sinemayı süper kahraman filmlerine hapseden ontoloji
kırılıyorum emerson orospusu bu sokaktan her geçişinde
sokak karplanlarımdan, emerson sokaktan dar,
çıkıntımdan bağırarak sıktığım sessiz mermilerse
gecenin zaten çoktan sağır ettiği sapanlara değiyor.
sapanlar yıldızların henüz kesilmemiş ellerinden ve duvarsız evlerinden
bozuk bir eklenti olan yaşama doğru devletleşip
bir bir
bir bir gözlerimden seğiriyor.
kimsenin nabzında atmayız artık
yürüyemeyiz, ayaklarımızı göğü yeşil bulvarlarda belediye asfaltları çalmış
sarhoş olalım uyanmadan, buralardan bir koşu kıyılara çıkalım
çünkü ölüler, anneleri ölmesin diye azrail’i oyalarlarmış.
insan nasılsa sürer gider, düşenin gölgesi olmaz çin
babanı ilk kez üşürken gördüğün gecenin sabahında kentin çok uzak hali
gülüşlerini eteklerinden ittiğimiz oyunlar
ve tam allaha inanmaya başlamışken senin dudak kıvrımında saydam şiirden kanıtlar
tümümüz kendinden verir tümümüz,
pekişmiş yaşam sonda kesişirken
içime içime üç paralel evren dört kısır döngü ah nasıl da kesişmiyor